Birleşmiş Milletler’in 20 Kasım 1989 tarihinde kabul ettiği BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, tüm dünyadaki çocukların haklarını dile getiren evrensel bir belgedir. Bu belge çocukların sahip olduğu eğitim, sağlıklı yaşama gibi hakları net bir şekilde vurgular. Öyle ki bu belgeye göre, çocukların işçi olarak çalıştırılması, suistimal edilmesi, yaşama haklarının ihlal edilmesi, zorla gasp ve yankesicilik suçlarına yönlendirilmesi, çocuk çetelerinin elinde sömürülmesi asla kabul edilemez.
Ama geçmişten bugüne dünya çocuklarının yaşadıkları sıkıntılara baktığımızda, eğitim haklarını vurgulamaktan ziyade insan gibi yaşama haklarının üstünde duruyor ve hala bugün çocuklara yapılan suistimali konuşuyoruz. Çünkü çocuk gibi yaşamalarını bırakın insan gibi yaşamalarına bile izin vermiyoruz. Onları savaşa sokuyor, kirli paranın ticareti haline getiriyor ve minicik bedenlerini en korkunç emeller için kullanıyoruz. Ve tüm bunların sonunda, istismarı engellemek, mağdur olan çocuklara yaşadıkları kötü günleri unutturup onları topluma yeniden kazandırmak yerine ise suçluları ”aklıyor” hatta potansiyelleri suça teşvik ediyoruz.
Biliyorsunuz ki, 18 Kasım günü ülke gündemine bomba gibi düşen ‘Mağdur istimarcısıyla evlensin” önergesi, toplumu ikiye böldü ve hassas noktamız olan çocuklarımız hakkında bile ortak noktada bulaşamadığımızı gördük. Nasıl oluyor da, el kadar çocukların özgür, mutlu ve sağlıklı yaşamaları için birlikte hareket edemiyor ve yapılanlara karşı ses çıkaramıyoruz? Nasıl oluyor da, bir kerecik bile ortak payda da buluşamıyoruz?
Bırakalım çocukluklarını yaşasınlar. Yaşasınlar ki, onlar büyüdükçe güzelleşsin dünya.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kutlu olsun.