Türk Edebiyatına Damda Vuran Kadın Şairler

Türk edebiyatında kadın şairler hiç yok gibi davranılsa da sağlam bir şekilde varlar. Kıymetlerinin bilinmemesi, erkek şairlerin göz önünde oluşu ve el üstünde tutuluşu kimini yıldırsa da, şiirleri hepimizin yüreğine dokunan cinsten. Şairlerin genelde erkek oluşu ve kadınlar için şiir yazdıkları algısını yıkan Türk kadın şairler ve şiirlerini sizler için bir araya getirdik.

1-Didem Madak
1970 doğumlu Didem Madak Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. İlk şiir kitabı Grapon Kağıtları ile İnkılap Kitabevi Şiir Ödülü’nü aldı.. Şiirleri; Ludingirra, Akatalpa, Öküz, Sombahar dergilerinde yayımlandı.

Eserleri:
Grapon Kağıtları (2001)
“Ah”lar Ağacı (2002)
Pulbiber Mahallesi (2007)

Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!

“Gün akşam oldu” diyorum
Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
Cam kırıkları yiyorlar
Rüyamda; bir kâse dolusu suyun içinde
Rengârenk yap-boz parçacıkları
Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
Hayır, sanırım sabahı bekleyemem
Bilmiyorum.
İnsanlar rüyalarını acilen anlatmalı.

2-Umay Umay
1976 doğumlu Umay Umay, asıl adıyla Umay Gedikoğlu şiirlerini şarkılara çevirmiş ve müzik sektöründe oldukça güçlü bir yere yerleşmiş kadın şairlerimizden biri. Asıl ününü yaptığı şarkılarla kazanmıştır. Kitaplarını eşcinsellere adayan Umay, birçok sanatçıyla ortak çalışmış, Kazım Koyuncu’nun Gyuli Çkimi şarkısı üzerine Kalbim Acıdı adlı şarkısını söylemiş, ve kendi albümü Umay Umay’ı çıkarmıştır.

Eserleri:
Rüya Duvarları
Orospu Kırmızı
Sokaklar Uyudu Artık Öpüşebiliriz
Bütün Güzel Çocuklar Şüpheli
34 U 442/Veda Busesi
Cevapsız Ağrı

Orospu Kırmızı

Pirinç işlemeli bir aynada kırıldı yüzümün diğer yarısı.
Herkes uyuyordu. Yüzümün yarısı benim.
Yüzümün yarısıyla hep yarım öyküler anlatırım.
Peki sen, yarım dudaklı bir kadını öpmek ister misin?

3-Birhan Keskin
1963 doğumlu olan Birhan Keskin İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümünü bitirmiş. İlk şiirini 1984 yılında ve 1995-98 yılları arasında arkadaşlarıyla ‘Göçebe’ dergisini çıkardı. “Bal” isimli kitabıyla Altın Portakal Şiir Ödülü’nü kazandı.

Eserleri:
Delilirikler (1991)
Bakarsın Üzgün Dönerim (1994)
Cinayet Kışı + İki Mektup (1996)
Yirmi Lak Tablet+Yolcunun Siyah Bavulu (1999)
Yeryüzü Halleri (2002)

Ayrılık

her ayrılıkta kendine saplanan bir hançer
kendi sabrını deneyen taş,
kendi uykusuzluğunda yatak oldun.
kül koy şimdi yanına korunun
seni kavuran onu da yakmasın.
aşkla besle kendini,
gül yetiştir,
sardunya çoğalt.
ki, sen aşktan ve ayrılıktan
başka ne anlıyorsun.

4-Nilgün Marmara
1958 İstanbul doğumlu olan Nilgün Marmara; Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Çeşitli dergilerde şiirleri yayınlanan Marmara; Küçük İskender, Onur Göknil, Lale Müldür, Ece Ayhan gibi isimleri etkilemiştir. Sylvia Plath üzerine çalışmalar yapan Nilgün Marmara; şiirlerinde çoğunlukla 1. tekil kişinin düşle gerçek arasında gidip gelen, kırılgan izleklerini kullanır. Severek takip ettiği Sylvia Plath ile aynı kaderi paylaşarak 13 Ekim 1987’de 29 yaşındayken intihar etti. Kırmızı Kahverengi Defter adıyla yayınlanan günlüğünde “hayatın neresinden dönülse kârdır” ifadesi yer almaktadır.

Eserleri:
Şiir:
Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1988)
Metinler (1990)
Günlük:
Kırmzı Kahverengi Defter (1993)
İnceleme:
Sylvia Plath’in Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi (1985)

Uyanıyorum küstah sözcüklerle:

Ey, iki adımlık yerküre
senin bütün arka bahçelerini
gördüm ben!

5-Lale Müldür
1956 doğumlu Lale Müldür İngiltere Manchester Üniversitesi ekonomi bölümü mezunu. 1986 yılında İstanbul’a döndü ve halen çalışmalarını sürdürmekte. Çeşitli dergilerde yazıları ve şiirleri yayımlandı, bazı şiirleri ise bestelendi. Yeni Türkü’nün seslendirdiği Destina şiiri bunlardan biri.

Eserleri:
Voyıcır (1990)
Seriler Kitabı (1991)